İş yerleri, kabinlerden ve özel ofislerden açık-plan yerleşimlere ve ortak alanlara dönüşmüştür. Birçok çalışan, bölmelerin ve kapalı kapılı ofislerin işbirliğine engel olduğunu düşünüyor; bu nedenle duvarları yıkmak, açık-plan ofis tipine yer açmak için bir sonraki adım oldu.
Açık-plan ofisler etkileşimi kolaylaştırsa ve bunun da üretkenliği artırabileceğine inanılsa da araştırmalar aksini gösteriyor. Harvard Üniversitesi’nden araştırmacılar, daha fazla açık ofis alanına geçiş yapan iki şirket üzerinde 2018’de yaptıkları bir araştırmada; yüz yüze etkileşimin %70’e kadar düştüğünü, e-posta kullanımının ise %20 ila 50 arasında arttığını buldu. Araştırmacılar bulgularını değerlendirdikleri raporda, “Giderek artan şekilde yüz yüze işbirliğini teşvik etmek yerine, açık mimarinin, ofis arkadaşlarından sosyal olarak uzaklaşmaya ve e-posta ile etkileşim kurmaya yönelik doğal bir insan tepkisini tetiklediği ortaya çıktı” ifadesi yer aldı.
Geleceğin ideal bir işyerini inşa ederken; çok az mahremiyet sorun olabileceği gibi, çok fazla mahremiyet de sorun olabilir. Şirketler bu zor dengeyi nasıl bulacak?
İşte, kuruluşların çalışanlarına üretkenliği ve işyeri güvenliğini artırmak için -doğru miktarda- mahremiyet sağlamasına yardımcı olabilecek altı iç mimari ve tasarım çözümü…
1. Güvenlik ve tenhalık için geçiş sistemleri
Otomatik pivot kapılar, içe / dışa veya her ikisine birden açılabilen geleneksel ofis giriş sistemleridir. Dar açıklıkların alanını en üst düzeye çıkarırlar ve -ek güvenlik için- geçiş kontrol sistemleriyle donatılabilirler.
Döner kapılara alternatif olarak kayar kapılar, yaya geçişini engelleyecek şekilde açılmak yerine yana kayarak açılır; daha iyi bir iş yeri güvenliği sağlar. Otomatik kayar kapılar, sorunsuz ve akıcı geçiş için ‘eller serbest’ bir mekanizma sağlar.
Bu kapı tiplerinin her ikisi de mahremiyet sunan ve aynı zamanda bir alanı hafif ve açık hissettiren camdan yapılmıştır. Cam kapılar, daha geniş bir alana aitlik hissi vermek için tamamen şeffaf olabilir veya daha fazla mahremiyet sağlamak için opak olabilir.
2. Mahremiyet duygusu için bölücüler ve bitki duvarları
Bölücüler, doğal ışığın içeri girmesine izin verip kapalı oda hissini ortadan kaldırırken; bir tür mahremiyet duygusu da sağlar. Örneğin; zeminde durmak ve kolaylıkla hareket etmek için yeterince hafif olan portatif bölücüler, anında özel bir bölme oluşturabilirken; çalışma alanı sınırlarını oluşturmak için masaların üzerine portatif seperatörler yerleştirilebilir.
Benzer şekilde, asılı bitkilerle duvar çerçeveleri veya saksı bitkileri ile kaplı raflar olabilen bitki duvarları; bölme görevi görebilir ve görsel dikkat dağınıklığını azaltabilir. Bir ofisin biyofilik unsurları olarak, daha yüksek düzeyde yaratıcılık ve üretkenlik ile ilişkilendirilirler.
IKEA’nın yeniden tasarlanan inovasyon laboratuvarı SPACE10, kalıcı iç duvarlar yerine daha fazla esneklik için geri dönüştürülmüş plastik şişelerden yapılmış paneller kullanıyor. Paneller; hepsi tek bir katta olan etkinlik alanı, galeri, toplantı alanı veya test mutfağı gibi mekanları farklı işlevlere bölmek için hareket ettirilebilir ve ayarlanabilir.
3. Yeniden icat edilen bölmeler
Bölmeler (kübikler) geri dönüyor ve modern çağa ayak uyduracak şekilde geliştiriliyor. Bu bölmeler çoğunlukla bir telefon kulübesine benzeyen prefabrik, bağımsız, tekil üniteler şeklinde gelirler. Montajları nispeten kolaydır ve ofis içinde taşınabilirler.
Kutular, mikro ofisler veya kapsüller olarak da adlandırılan bu hücreler; cam kapılar, yerleşik masalar, elektrik prizleri, bağlantı noktaları, akustik paneller, gürültüyü azaltmak için ses yalıtımı ve geniş havalandırma ile donatılmıştır. Ayrıca, iki kişilik veya dört kişilik toplantılara uyum sağlayacak kadar büyük modelleri de bulunur.
Bu arada, SPACE10’da -gürültüyü en aza indirmek için- çelik çerçeveli ve ses emici panelli iş istasyonları olan akustik küpler de var. Bu akustik küpler görsel mahremiyet yaratır; ancak etkileşime izin vermek için yarı açıktır. Daha fazla mahremiyet sağlamak için çerçeveye ek paneller de takılabilir.
4. Dinamik bir iş yeri için pavyonlar
Ofis pavyonları, hareketli duvar ve tavan panelleri ile modüler iç mekanlardır. Şirketler, ofis alanlarının görünümüne ve hissine uygun alüminyum, kumaş, cam veya ahşap gibi çeşitli renk ve malzeme kaplamaları arasından seçim yapabilir.
Bu pavyonlar; toplantı odası olarak hizmet vermek için beyaz tahtalar, konferans odası olarak hizmet vermek için monitörler ve ekranlar, daha özel çalışma alanları için perdeler veya panjurlarla donatılabilir. Pavyonlar, açık-plan ofis düzeninde daha fazla mahremiyet için geçici odalar yaratır ve esneklikleri daha dinamik bir çalışma ortamına katkıda bulunur.
5. Güvenli sığınaklar olarak sessiz alanlar
Amaca yönelik sessiz alanlar, açık-plan ofisler için gürültüden ve karmaşadan uzaklaşmayı sağlar. Bu kapalı odalar; ister bireysel ister ortak çalışma olsun, farklı çalışma tarzlarına uyacak şekilde özelleştirilebilir.
İşbirliği alanları, iki kişi arasında fikir ve bilgi alışverişi için bir “zihin paylaşım odası” ve küçük grup tartışmaları için bir “yeşil oda” içerir.
Örneğin; bir masa ve sandalye ile donatılmış, işitsel ve görsel dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış bir “akış odası”, işlerini yapmak için sürekli bir odaklanma akışına ihtiyaç duyan çalışanlara hitap edebilir. Öte yandan, bir “stüdyo odası”; daha rahat bir çalışma ortamı için oturma alanlarına, ayarlanabilir aydınlatma, müzik ve ses seviyesi içeren kumandalara sahip olabilir.
6. Her iki sistemin de en iyisi için kapalı alanların ve açık planlı ofislerin karışımı
Kuruluşlar, çalışanlara hem bireysel hem de ortak çalışma alanları sunmak için açık-plan ofis yerleşimini kapalı alanlarla birleştirebilir. Örneğin; Airbnb’nin Londra, Sao Paulo ve Singapur’daki ofisleri, daha fazla mahremiyet için ortak masalarla dolu bir açık alanın yanı sıra alanın uzak ucunda sıralanan yarı kapalı kabinlere sahiptir.
Londra ofisinde, sessiz ve odaklanmış çalışma için tamamen kapalı odalar ile diğer tüm alanlardan ayrı olarak belirlenmiş bir kütüphane alanı vardır. Bu arada, Singapur ofisi, tek başına veya grup halinde çalışmak isteyen çalışanları barındırmak için; havanın içeri girmesine izin veren beton havalandırma blokları ile ızgara benzeri yarı kapalı bir alana sahiptir.
Çeşitli çalışma alanlarının yanı sıra açık-plan ofis ve kapalı alanların bir karışımı, eşitlikçi bir ofis tasarlamanın anahtarı olabilir. Ne de olsa işyerleri, çalışanlarının sürekli değişen ihtiyaçlarına ve çalışma tarzlarına uyum sağlamak zorundadır.